bedenimizin bize kazandırdığı deneyimler

Beden aslında farkında olmadan da olsa mekanı kavramamızı, mekandaki özellikleri hissetmemizi ve mekanın bize verdiği ölçek fikrini daha iyi anlamamızı sağlar. Fakat bu öngörüşleri de kıran bir şeyler vardır: zihin gibi. Bundan dolayıdır ki aslında içinde hareket ettiğimiz hacimlerin hepsi duyularımızın zihinde canlanmasıdır. Bu da; mekan kavramı için illaki “mekan” olmaması gerektiğini ispatlar. 21. yüzyılın bize getirdikleri temelde mekansız olan sanal mekanları hayatımıza sokmuştur.

Bedenimizin olmadığı mekanlar yani sanal mekanlar zihnimizi beden olarak kullandığımız ortamlardır. Yaşamın bu konuda bize getirdiği imkanları bu doğrultuda kullanmak yada bunu reddetmek bizim seçimimiz.

doodle sanatı

kim kimdir

Hepimizin günlük hayatta telefonda konuşurken, toplantıda, sıkıldığımız derslerde yaptığımız karalamalar aslında bir sanatmış. Adına karalama dediğimiz bu çizimler aslında bize çok şey ifade edebilir ya da küçük bir şey ya da küçük bir sürü şey.Bu bir sanatsa en çok sanat eseri de okullarda üretiliyor olmalı sanırım. Derslerde kalemlerimizi not almaktan çok yaptığımız çizim ve karalamalarla tüketiriz. Bir ders ne kadar sıkıcıysa yaratıcılığımız o kadar tavana vurur, o kadar nacizane eserler veririz.  O zamanlar bilseydik saklardık hepsini eserlerimizin, belki de şimdi doodle üstadlarından biriyizdir hepimiz.

 

Manchester Metropolitan Üniversitesi’nden Psikolog Dr. David Holmes ise işe kendi alanında bilimsel açıdan bakmış. BBC radyosunda kendisiyle yapılan söyleşide insanların yaptıkları doodle adı verilen bu çizimlerin aslında onların iç dünyalarını yansıttığını öne sürerek çizilen şeylerin türüne göre çeşitli karakter ve ruh hali tahlilleri yapmış. Mesela Dr. Holmes’e göre insan çizenler daha sosyaller ve çizilen karakterler ne kadar gerçeğe yakınsa bu onu çizenin insanlara o kadar yakın olduğunu gösteriyor. Çok simetrik ve düzgün çizenler biraz obsesif olabilirler ama daha güvenilirler. Ev çizenler daha mütevazi ve düzenli, planlı insanlar. Çiçek çizenler ise özünde iyi ama içinde biraz da kötülük ve kıskançlık barındırıyor olabilirler. Dr. Holmes’ün doodle konusuna kendi açısından bakışı bu şekilde.

Alıntı: http://www.dergi.biz/yazi/Doodle/